1444 Yılı Mübarek Ramazan Ayı Hilalini Gözetleme Sonucunun İlanı

DUYURULAR

1444 Yılı Mübarek Ramazan Ayı Hilalini Gözetleme Sonucunun İlanı

Bismillahirrahmanirrahim, Ramazan ayı orucunu bizlere farz kılan ve onu İslam’ın şartlarından biri yapan alemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun. Salat ve Selam, bu mübarek ayda üzerine insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur’an’ın indirildiği yaratılanların efendisi Efendimiz Muhammed’in, Âlinin ve tüm Ashabının üzerine olsun.

Buhari Sahihi’nde, Muhammed İbn Ziyad’ın, Ebu Hurayra Radıyallahu Anh’ı şöyle derken işittim dediğini tahriç etmiştir: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu ya da Ebu’l Kâsım Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:«صُومُوا لِرُؤْيَتِهِ وَأَفْطِرُوا لِرُؤْيَتِهِ فَإِنْ غُبِّيَ عَلَيْكُمْ فَأَكْمِلُوا عِدَّةَ شَعْبَانَ ثَلَاثِينَ» “Hilali gördüğünüz zaman oruç tutun. Hilali gördüğünüzde iftar edin. Eğer hava kapalı olursa, Şaban ayını otuza tamamlayın.”

Bu gece yani Çarşamba gecesi, mübarek Ramazan hilalinin gözetlenmesi sonrasında hilalin şer’an görülmediği saptanmıştır. Buna göre yarın yani Çarşamba günü Şaban ayı tamamlanmış olacaktır. Dolayısıyla yarından sonraki Perşembe günü 1444 yılı mübarek Ramazan ayının ilk günü olacaktır.

Bu yıl da Ramazan geldi ve dünya, her geçen gün daha da kötüleşen finansal bir kriz yaşıyor. Hatta dünya ülkelerinin çoğu bu krizin yükü altında eziliyor ve bireyler, özel kurumlar ve hükümetler bile bundan kurtulamıyor. Kapitalist sistem, tekelci kapitalist şirketlere ve Amerika başta olmak üzere onları izleyen ülkelerin çıkarlarına hizmet eden faiz, tekelcilik, ekonomik işgal ve servetlerin yağmalanması sayesinde halkları bitap düşürmüştür.

Geçtiğimiz on yıllar boyunca küreselleşme, Amerika’nın halklara karşı bu canice politikayı uygulamak için inşa ettiği bir araç olmuştur. Ancak Çin’in itibarının artmasının, Rusya’nın sesinin yükselmesinin ve Avrupa ülkelerinin isyanının artmasının ardından şimdi Amerika küreselleşmeyi yeniden resmediyor. Dolayısıyla Amerika, Rusya’yı zayıflatmak, Avrupa ve Çin’i bu savaşa dahil etmek için Rusya-Ukrayna arasındaki savaşını istismar etmekte, bu savaşın Ukrayna halkına yol açtığı trajedileri ve dünyanın birçok ülkesinde gıda güvenliğini tehdit eden ekonomik şokları umursamamaktadır. Çünkü Amerika, başkalarına ne kadar zarar verirse versin bu savaşın çıkarlarını gerçekleştirdiğini düşünüyor!

Müslümanların durumuna gelince; bu sahneden pek uzak değildir; zira Batı’nın ekonomik, siyasi ve güvenlik hokkabazlıklarından ilk etkilenen insanlar Müslümanlar olmuştur. Oysa Müslüman ülkeler, en zengin ülkeler ve konumları da en önemli konumlar arasında yer almaktadır. Ancak yöneticiler aynı düzeyde değillerdir. Zira onlar, Batılı büyük kapitalist ülkelerin ajanları ve jeopolitik hesaplarının hedefidirler. Batı, Müslüman ülkeler üzerindeki hakimiyetini sıkılaştırmanın yolu olarak üç unsur üzerine odaklanmıştır: Yönetimi ajanlara teslim etmek, dini hayattan ayırma politikasını yerleştirmek, yargı ve onun emirlerini uygulayanların yozlaşmasını sağlamak; böylece ümmet çıkarlarının tutsağı haline gelecektir.

Ancak bu koşullar ve ardından Batı’nın İslam’a ve Müslüman ülkelere yönelik saldırısı, Müslümanların İslami yaşam tarzının en iyi yaşam tarzı olduğuna, Hilafetin yıkılıp topraklarının parçalanmasından bu yana halen sömürge ve aşağılanma durumunda olduklarına dair inancını artırmıştır. Bu nedenle bugün Hilafet, Müslümanlar arasında kamuoyu haline gelmiştir. Dahası Müslümanlar, bugün ülkelerinin tek bir devlette birleşimini en önemli maslahatlarından biri olarak görmektedirler.

Ne var ki ümmet, şeriatın uygulanması düşüncesine giderek daha fazla yaklaşmasına rağmen hala bu amaca götüren yol arayışında bocalayıp durmaktadır. Zira ümmetin kitleleri, Hilafetin yeniden kurulması için nebevi metoduna sarsılmaz bir şekilde bağlı kalmanın gerekliliğine daha henüz ulaşamamıştır. Dolayısıyla sıradan insanlar, kolektif bir kültürle kültürlenmedikleri sürece kendi başlarına bu meselenin farkına varamayacaklardır.

Ey minber ve platform sahipleri!... Ey kamuoyunu bilgilendirme sorumluluğunu üstlenenler! Ey kamuoyunu oluşturanlar, özellikle de İslam ümmetinin maslahatlarına düşkün olanlar, işte burada sizin rolünüz devreye giriyor! Gazeteciler, alimler, etkili kişiler, site ve platform sahipleri, dergi ve editörleri hepiniz; “ümmeti öncelikli konularla bilgilendirme” sorumluluğunu taşımayı kabul ettiniz. Nitekim İslam ümmetinin bazı kesimleri, anında uyarılması gereken meseleler hakkında fikrinizi almak için gece gündüz sizleri takip ediyorlar. Bugün İslam ümmeti için Hilafetin yeniden kurulması meselesinden daha önemli bir öncelik yoktur. Çünkü Hilafet, meselelerin anasıdır, dahası Hilafet ölüm kalım meselesi olarak alınması gereken hayati bir meseledir.

Ey değişime muktedir olan Müslümanlar...Ey güç ve kuvvet ehli! Size ne oluyor da Allah’ın dinine yardımdan geri duruyorsunuz, yoksa yöneticilerinizden mi korkuyorsunuz?! Yöneticilerinizin sömürgeci kâfir Batı ülkelerinin yöneticilerinden birini ziyaret ettiklerinde nasıl evcil hayvanlar gibi yürüdüklerini görmüyor musunuz?! Oysa sizler insanlar için çıkarılmış en hayırlı bir ümmetsiniz; o halde böylesi Ruveybidalar tarafından yönetilmeniz size yakışıyor mu? Yoksa sizler, sömürgeci kâfir Batı’dan mı korkuyorsunuz?! Korona pandemisinden ABD Kongresi’nin işgaline, Ukrayna savaşına ve Amerikan bankalarının iflaslarına kadar; Batı ne zaman bir krize maruz kalsa zayıflığı ortaya çıkıyor ve nefislerine işlemiş aşırı bireysellikten dolayı toplumları kaos kaygılarından dolayı sarsılmaya başlıyor.

Allahu Teala şöyle buyurmuştur: ﴿بَأْسُهُمْ بَيْنَهُمْ شَدِيدٌ تَحْسَبُهُمْ جَمِيعاً وَقُلُوبُهُمْ شَتَّى ذَلِكَ بِأَنَّهُمْ قَوْمٌ لّا يَعْقِلُونَ﴾ “Kendi aralarındaki çekişmeleri şiddetlidir. Sen onları toplu sanırsın. Halbuki kalpleri darmadağınıktır. Bu, onların akılları ermez bir topluluk olmalarındandır.” [Haşr-14]

Ey değişime muktedir olan Müslümanlar...Ey güç ve kuvvet ehli! Sizlere; bu yıl Ramazan ayını Nübüvvet Minhacı üzere İkinci Raşidi Hilafeti kurma projesine nusret vermeden geçirmemeniz çağrısında bulunuyoruz. Hadi Hilafet, Ramazan Bayramı’nda Müslümanların sevinci, bayramı ve vaat edilen zaferin kutlaması olsun. İşte o zaman Müslümanlar arasındaki konumunuz, Medine-i Münevvere halkından Ensar’ın ileri gelenlerinin -Allah onlardan razı olsun- konumu gibi olacaktır. Ümmet, İslam uğrunda canını feda etmeye hazırdır. Hizb-ut Tahrir, devletinin kuruluşu ve inşası için ayrıntılı bir yol haritası olsun diye Hilafetin kuruluş projesini kaleme almıştır. Geriye sadece sizin bizim çağrımımıza icabet etmeniz kalmıştır. Ey güç ve kuvvet ehli! Allah yardımcınız olsun... Allah, İslam ve Müslümanları korusun. Allahu Teala şöyle buyurmuştur: ﴿فَالَّذِينَ آمَنُواْ بِهِ وَعَزَّرُوهُ وَنَصَرُوهُ وَاتَّبَعُواْ النُّورَ الَّذِيَ أُنزِلَ مَعَهُ أُوْلَئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ “Ona iman edenler, ona saygı gösterenler, ona yardım edenler ve ona indirilen nura (Kur’an’a) uyanlar var ya, işte onlar kurtuluşa erenlerdir.” [Araf 157]

Ramazan ayınız mübarek olsun, Vesselamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berakâtuh.

Çarşamba gecesi, H. 1444 yılı Şaban ayı tamamlanmış olacaktır.

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!
Yorumunuz başarıyla gönderildi. Editör onayından geçtikten sonra sayfada yayınlanacaktır.
Yorumunuz iletilirken bir hatayla karşılaşıldı. Lütfen daha sonra tekrar deneyiniz.