HAFTALIK GÜNDEM DEĞERLENDİRME

Haftalık Değerlendirme Toplantısı 22 Kasım 2022

Mahmut Kar "Terörü ve taşeronları ABD ve Batılı devletlerin beslediğini herkes biliyor."

 

TERÖRÜN ARKASINDAKİ ASIL FAİL ABD VE BATIDIR

Bu hafta gündem değerlendirme toplantımıza Türkiye’nin terör sorunu ile başlamak istiyorum. Malum geçen hafta 13 Kasım Pazar günü, İstanbul Taksim’de menfur bir terör saldırısı gerçekleştirildi. Patlamada 2’si çocuk 6 kişi hayatını kaybetti, 81 kişi yaralandı ve şu an 2’si yoğun bakımda olmak üzere 10 kişinin tedavisi devam ediyor. Önce İçişleri Bakanlığı, daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaşanan bu terör eyleminin talimatının PKK’dan PYD ve YPG’den geldiğini açıkladılar. Bu açıklamaların üzerinden kısa bir süre geçtikten sonra 19 Kasım Cumartesi akşamı TSK tarafından Suriye’nin kuzeyinde varlık gösteren terör yapılarına yönelik hava harekâtı başlatıldı. Hava harekatının üzerinden daha bir gün geçmeden 21 Kasım 2022 Pazartesi günü, Gaziantep’in Karkamış ilçesine Suriye tarafından bir roket saldırısı yapıldı. Okul ve eve isabet eden roketli saldırıda öğrenmen Ayşenur Alkan 5 yaşında bir çocuk vefat etti.

Öncelikle hem Taksim’de hem de Karkamış’ta gerçekleşen bu menfur terör saldırılarında vefat eden Müslümanlara Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı ve sabırlar niyaz ediyoruz. Şu an tedavisi devam eden yaralılara Rabbimizden şifalar diliyoruz. Kıymetli Müslümanlar! Bu tür terör saldırılarında siviller, masum çocuklar ve kadınlar ölüyor. Evlere ateş düşüyor, çocuklar öksüz ve yetim, aileler evlatsız kalıyor. Yüreğimiz yanıyor. Yüreğimizi yakan terör eylemlerinin asıl failleri olan ABD ve sömürgeci kâfir devletler yöneticilerin gözlerinin içine baka baka utanmadan sanki sorumlular kendileri değilmiş gibi hiçbir şey yokmuş gibi utanmadan başsağlığı taziye mesajları yayınlıyorlar. Herkes biliyor, terörü ve taşeron örgütleri Amerika ve diğer sömürgeci devletlerin desteklediğini dünya biliyor. Ama nasıl oluyorsa bu katillere asıl terörist sizsiniz diyen bir yönetici yok. İçişleri Bakanı ABD’nin Ankara Büyükelçisinin taziyesini kabul etmedi. Ne oldu Cumhurbaşkanı Erdoğan G-20 zirvesinde Biden ile görüştü onun taziyesini kabul edip teşekkür etti. Daha Taksim’de hayatını kaybeden çocukların, kadınların, ailelerin cenazeleri kalkmadan eli kanlı terörist Biden ile masaya oturup konuştu. PYD ve YPG’yi para, silah ve askeri eğitim ile destekleyen devletin Amerika olduğunu sadece ben değil bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan her konuşmasında söylüyor.

Herkes biliyor sömürgeci terör devletlerinin başında Amerika gelmektedir. Amerika, Suriye devrimini boğmak ve katil Esad rejimine can suyu olmak için önce Suriye’nin kuzeyini PKK/PYD terör örgütüne açtı. Kuzey Irak’ta İngiliz güdümündeki Barzani destekli PKK’ya karşı Suriye’nin kuzeyinde kendi PKK’sını oluşturdu. On binlerce tır silah ve mühimmat ile onları destekledi, eğitti. Bütün bu olup biteni Türkiye yöneticileri sadece izlediler. Hatta daha da ileri giderek PYD’nin temsilcisi Salih Müslim’i Ankara’da resmi düzeyde ağırlayıp görüştüler. Bunları gördük biz. Düşünebiliyor musunuz? Bugün şehirlerde patlayan bombaların failleri ile dün aynı masada oturup konuştular. Kim konuştu? Türkiye yöneticileri… Ne konuştular? Suriye’de başlayan İslami devrimi birlikte nasıl boğarız?

Hizb-ut Tahrir Türkiye olarak daha önce defalarca kes seslendik şimdi bugün bir kez daha yöneticilere sesleniyoruz: Sayın Erdoğan siz başta olmak üzere bütün yöneticilere sesleniyoruz. Bugün Taksim’de Karkamış’ta patlayan bombalar ve yaşanan terör olayları, dost bildiğiniz, müttefik olduğunuz Amerika ile olan iş birliğinin bir tezahürüdür. Taşeronlar ile uğraşıyorsunuz, yıllardır bu terörü bitiremediniz. Taşeron terör örgütleri değişiyor ama azmettirici gerçek failler değişmiyor. Onlar aynı, onlar Amerikalılar, onlar İngilizler, onlar sömürgeciler. Bu sömürgeciler ile dost müttefik kalarak terör sorununun üstesinden gelemezsiniz. Terörle gerçekten mücadele etmek istiyor musunuz? Şehirlerde patlayan bombaları durdurmak istiyor musunuz? Çocukların, kadınların, sivillerin ve tüm halkın hayatını korumak istiyor musunuz? Yapılacak şey belli… Türkiye gibi askeri manada güçlü, coğrafi ve stratejik anlamda önemli bir ülkenin taşeron terör örgütleri ile kendisine çizilen sınırlar içinde mücadele etmesi kabul edilebilir mi? Kabul edilemez!  Tarihi şanlı zaferler ile dolu büyük bir ülkenin İngiliz ve Amerikan oyuncaklarını muhatap alması kabul edilebilir mi? Kabul edilemez! Bir karar verin, terör sorununu gerçekten bitirmek istiyor musunuz istemiyor musunuz? O halde PKK ile mücadele ederken İngiltere ve diğer Avrupa devletleri ile müttefik kalamazsınız! PYD ve YPG ile mücadele ederken Amerika ile stratejik ortaklığınızı sürdüremezsiniz! Moskova’da PYD ve YPG’ye ofis açma izni veren Putin ile dost olamazsınız! Terörle mücadelede samimi olmalısınız.  Terörle mücadele edecekseniz önce teröristi meşru görmediğinizi, onu muhatap almadığınızı söyleyin. Söyleyebilir misiniz?

Siz, dünyanın en büyük terör devleti olan Amerika ile birçok alanda ortak hareket ediyorsunuz. ABD’nin terörist başkanlarına dostum diyorsunuz. Kendi çıkarları için masum insanları öldüren Avrupa devletleri ile iş birliği yapıyorsunuz. Rabia Meydanı’nda Mısır halkını “baltacı” katilleri ile öldüren Sisi’nin kanlı ellerini sıkıyorsunuz. 15 Temmuz darbe girişiminden sorumlu tuttuğunuz BAE emiri ile üç kuruş parası için sarmaş dolaş oluyorsunuz. Suriye’de bir milyona varan insanın katili olan Esad ile görüşmek için can atıyorsunuz. Bu şekilde nasıl terörle mücadele edeceksiniz? Bu şekilde nasıl teröristlerden gerçek manada hesap soracaksınız? Bu şekilde çocukları, kadınları ve halkımızı nasıl koruyacaksınız? En önemlisi katillerle, teröristlerle zalimlerle iş birliği yaparak Allah Azze ve Celle’yi nasıl razı edeceksiniz? Rabbimiz şöyle buyuruyor, onun sözüne iyi kulak verin:

الَّذِينَ يَتَّخِذُونَ الْكَافِرِينَ أَوْلِيَاء مِن دُونِ الْمُؤْمِنِينَ أَيَبْتَغُونَ عِندَهُمُ الْعِزَّةَ فَإِنَّ العِزَّةَ لِلّهِ جَمِيعًا

“Onlar, müminleri bırakıp kafirleri dost edinen kimselerdir. Onların yanında izzet mi arıyorlar? Hâlbuki bütün izzet ve şeref Allah’a aittir.” [Nisa 139]

ERDOĞAN VE SİSİ GÖRÜŞMESİ

Pazar günü Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Mısır diktatörü Sisi ile tokalaştığı bir fotoğraf medyaya servis edildi. Katar'da Dünya Kupası'nın açılışı dolayısıyla liderlere verilen resepsiyonda Erdoğan ile Sisi karşılaşmış, aralarında Katar emiri var sırıtıyor. Cumhurbaşkanı binlerce Müslümanın katili ve cellat ve zalim bir darbeci olan Sisi ile samimi bir şekilde selamlaşıp tokalaşıyorlar. Çok uzak değil 3 yıl önce bir televizyon programında kendisini Sisi ile barıştırmak isteyenlerin olduğunu, fakat bunu asla kabul etmediğini ifade etmişti Sayın Erdoğan... Yine başka bir yerde “genel afla Mısır zindanlarında bulunan bütün bu insanları serbest bırakması lazım.” “Serbest bırakmadığı sürece biz kalkıp Sisi'yle görüşemeyiz.” Demişti.

Kıymetli Müslümanlar Cumhurbaşkanı’nın Sisi ile ilgili yaptığı açıklamalardan benim için en önemli olan nedir biliyor musunuz? Cumhurbaşkanı dedi ki: “Sisi ile görüşenler tarihte farklı bir şekilde değerlendirilecektir.” Evet, gerçekten de öyle Sayın Erdoğan! Zalim ve katiller ile görüşenler, diktatör ve tiranlar ile el sıkışanlar, ellerinde Müslümanların kanı olanlarla tokalaşanlar, gülüşenler belki bugün değil ama gelecekte çok kötü anılacaklar. Niceleri gelip geçti, nice zalimler ve halkına ihanet edenler gelip geçti… Hangisi hayırla yad ediliyor?

Kıymetli Müslümanlar! Cumhurbaşkanı Erdoğan bu tavrıyla mazlumlardan yana değil zalimlerden yana olduğunu gösterdi. Sadece SİSİ ile değil katil, zalim, diktatör, cani dediği daha başka birçok İslam düşmanı ile “normalleşme” adıyla bir araya geldi. Listeye her gün yeni birisi ekleniyor. 15 Temmuz hain darbe girişiminin arkasında olduğunu söyledikleri Birleşik Arap Emirlikleri ile görüşmedi mi görüştü. Terör devleti dediği gasıp Yahudi varlığı “İsrail” ile normalleşme adı altında görüşmedi mi görüştü. Hem de mübarek Filistin topraklarını gasp eden ve binlerce Müslümanı öldüren Yahudiler Mescid-i Aksa’yı Müslümanlara dar ederken bunu yaptı. Dediler ki Herzog yumuşak, Filistin halkının hakkını savunmak için Cumhurbaşkanımı bu normalleşme adımını attı. Külahıma anlat, daha şimdi yeni Netanyahu yeniden seçildi, onunla görüşmedi mi Erdoğan. Daha hemen seçilir seçilmez arayıp tebrik etti. Gazeteci Cemal Kaşıkçı’yı Türkiye topraklarında parça parça edip kimyasallar ile eriten Prens Selman ile görüştü mü? Görüştü. Ne için para için… Sırada Suriye rejiminin azılı katili Esad var. Devlet Bahçeli zemin hazırlıyor, bu katil ile de el sıkışmak için yoğun bir diplomatik çaba sürdürülüyor.

Şimdi bazı reziller diyor ki, siz nereden bileceksiniz devletin nasıl yönetildiğini? Siz, bu görüşmenin arka planındaki politik adımın bize neler kazandıracağını bilmiyorsunuz? Yok efendim neymiş, bu görüşme Türkiye’nin dış politikası açısından bize çok fayda sağlayacakmış. Birinci dünya savaşında İstanbul’u işgal eden İngilizlerle 3 yıl sonra masaya oturulmuş, 1922'de denize dökülen Yunan ile 1930'da dost olunmuş. İngilizler ile masada oturanlar Osmanlı Hilafetine ihanet ettiler. Yunanla dost olanlar adaları beleşe sattılar.  Ne kadar da onlara benzediniz, Allah sizi ıslah etsin.

Kıymetli Müslümanlar! Biz, zalimler ile beraber olmadık, olmayacağız. Dün ne isek bugün de oyuz. Dün Müslüman Mısır halkının yanındaydık bugünde aynı kardeşlerimizin yanındayız, Sisi’nin değil… Dün Suriye halkının ve devrimcilerin yanındaydık bugünde aynı muhlislerin, muhacirlerin yanındayız. Esad’ın değil… Dün Yemen halkının yanındaydık, bugün de yine aynı o mazlumların yanındayız. İran ve Suud’un değil… Biz elif gibi dimdik olduğumuz gibi duruyoruz, eğilmedik, bükülmedik. Çünkü biz bütün hesapların üzerinde Allah’ın da bir hesabının olduğuna inanıyoruz. Müslüman kardeşlerimizi katleden Mısır Firavunlarına karşı durmaya ve hakkı haykırmaya devam edeceğiz. Yıllarca rabia işareti yaptıktan sonra bugün elini cebine sokan ezik ve korkaklardan olmayacağız. Elimiz hep yukarıda olacak ve işaret parmağımızı kaldırarak tekbir demeye devam edeceğiz. Müslümanların başındaki pragmatist yöneticiler ve onları alkışlayanlar gibi olmayacağız. Bizim fikirlerimiz de duygularımız da İslamidir.  Biz Müslümanların derdiyle dertlenmeye ve bir vücudun azaları gibi olmaya devam edeceğiz. Çünkü Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmaktadır: "Müslüman Müslüman’ın kardeşidir. Ona zulmetmez ve onu zalime teslim etmez.”

Zalimler ile birlikte olanlar, onlarla iş birliği yapıp el sıkışanlar için ise Rabbimiz şöyle buyurmaktadır:

وَكَذٰلِكَ نُوَلّ۪ي بَعْضَ الظَّالِم۪ينَ بَعْضًا بِمَا كَانُوا يَكْسِبُونَ۟

“İşte biz, kazanmakta oldukları günahlar sebebiyle zalimlerin bir kısmını diğer bir kısmına böyle musallat ederiz.” (En’am:129) 

 

Hizb-ut Tahrir Türkiye Medya Bürosu

22 Kasım 2022                                  

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!
Yorumunuz başarıyla gönderildi. Editör onayından geçtikten sonra sayfada yayınlanacaktır.
Yorumunuz iletilirken bir hatayla karşılaşıldı. Lütfen daha sonra tekrar deneyiniz.